Bin Yılı Tüketiverdik

28 Haziran 1996’da Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi nce (DYP) Necmettin Erbakan‘ın başbakanlığında, kurulan 54. Hükümeti rejimi tehdit ettiği iddiasıyla tartışmaya başlanmıştı.

Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız‘ın 31 Ocak 1997’de düzenlediği Kudüs Gecesi’nde İran Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri‘nin konuşma yapması ve sergilenen tiyatro gösterisi tartışmaların alevlenmesine neden olurken 1 Şubat 1997’de Erbakan,  DYP’li bakanların imza atmayız tepkisine rağmen üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan kararnameyi imzaya açmıştı.

Hafızalara 4 Şubat 1997’de Sincan’da tankların ilçe sokaklarından geçmesi darbe oluyor şeklinde algılanınca İçişleri Bakanı Meral Akşener, Belediye Başkanını görevden uzaklaştırmakta gecikmemişti. 

Siyasiler arasında yaşanan gerginlik ve Tansu Çiller‘in yaşananlardan rahatsızlığını Başbakan Erbakan‘a iletmesi sonrasındaki gelişmeler, koalisyon ortakları arasında sorunlara yol açmıştı.  O günlerde Washington’da tertiplenen Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in “Sincan’da demokrasiye balans ayarı yaptık” ifadeleri zihinlerden silinmedi.

Tartışmalar devam ederken Cumhurbaşkanı Demirel’in 26 Şubat’ta Erbakan’a rejim konusunda endişelerini dile getiren bir mektup gönderdiği otaya çıktı. Türkiye’ye siyasal ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizdiği ileri sürülen 28 Şubat 1997’de MGK tarihinin 8 saat 45 dakika sürmesiyle en uzun toplantılarından biri yapıldı.

Toplantı sonrası 4 maddelik MGK bildirisinde özetle “Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların, laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendiklerinin müşahede edildiği; Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği” vurgulandı.

Ardından, 1 Mart 1997’de askerlerin Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK’daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde olduğu ortaya çıktı.

Merhum Erbakan, bu ifadeleri kabul etmeyerek, kararları imzalamayınca Tansu Çiller, imzalaması konusunda iknaya çalışınca Erbakan, yeni bir hükümet arayışlarına tepki göstererek, “Hükümet TBMM’de kurulur, MGK’da kurulmaz” ifadelerini kullandı.  

Cumhurbaşkanı Demirel, MGK’nın anayasal ve kendine özgü bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, “MGK kararlarının uygulanmaması halinde devletin yürümeyeceğini, uygulamayanların sorumlu olacağını” söylediğinde 8 yıllık kesintisiz eğitim başta olmak üzere MGK kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan tartışmalar, DYP ve RP arasındaki yol ayrımını hızlandırdı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 21 Mayıs 1997’de Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği açıklıkla anlaşıldığı gerekçesiyle, RP’nin sürekli kapatılması istemiyle dava açtı. Erbakan, hükümetin istifasını sundu.

Tarih cevap verdi. Türkiyeli Müslümanlar bugünlerde o günleri yaşatan zalimlerin ölüm ilanlarını okuyup bir nebze de olsa ferahlıyorlardır.

İşte buraya kadar. Zalimler için yaşasın cehennem…bin yıl sürecek dedikleri mortu çekeli çok oldu.

PAYLAŞ?

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.