Torunlarım: Ahmet Kerem- Selimalp ve Kerim’e Dün gibi hatırlıyorum. Beşinci sınıfta okuduğum yıllardı. Haziran ayı şan ve şerefle gelmiş ve bizi yaz tatiline sokmuştu. İşte bu günlerin birinde bir hafta sonu babam, eve gülücükler saçarak girdi: “Hazırlanın köye gideceğiz,” dedi anneme. Bu haberi kardeşim sevinçle ellerini çırptı: “Yaşasın! Ne zaman?” diye sordu. Annem küçük kardeşimin sorusunu yineledi: “Ne zaman gideceğiz?”...